Agile Nedir?

Agile Nedir? Agile, değişime hızlı adapte olabilmektir. Belirsizlikle başa çıkabilmek, yönetebilmek ve bir de üstüne sürekli iyileşmektir. Memnun ve motive bireylerle değerli çıktılar yaratmaktır. Bu cevap Dilara’nın cevabı. 😊 Aynı soruyu bir de ChatGPT’ye sordum. Bakalım o nasıl cevaplar vermiş?

Yazının bundan sonraki kısmı, başlıkları ile beraber ChatGPT tarafından yazılmıştır. Aralarda benim notlarımı, katıldığım/katılmadığım yerleri belirttiğimi göreceksiniz.  👇👇👇

Agile Nedir?

Agile, özellikle yazılım geliştirme alanında ortaya çıkan, ancak günümüzde birçok sektörde kullanılan esnek ve hızlı bir proje yönetim metodolojisidir. Agile, kelime anlamı olarak “çevik” demektir ve hızlı, esnek ve müşteri odaklı bir çalışma sistemini temsil eder.

Ben proje yönetim metodu demezdim. Metod olması için belirli bir dizi yöntemleri uygulamamız gerekir. Oysa ki çevik olmak için sınırsız olasılık var. Yani “Şu metodu al, bu yöntemi uygula, hoop çeviksin.” diye bir şey yok. Olsaydı, Scrum’cılar sürüneceğine, uçuyordu şimdiye kadar. Off, çok sert! 🙊

Agile’ın Kökeni ve Agile Manifesto

Agile yaklaşımının temel dayanağı 2001 yılında yazılan Agile Manifesto’dur. Bu manifesto, müşteri ihtiyaçlarını ön planda tutan, takımların kendi kararlarını alabildiği, iş birliği ve hızlı teslimat süreçlerine odaklanan dört temel ilke üzerine kurulmuştur:

1. Bireyler ve etkileşimler, süreçler ve araçlardan daha değerlidir.
2. Çalışan yazılım, kapsamlı dokümantasyondan daha önemlidir.
3. Müşteri ile iş birliği, sözleşme pazarlığından daha önemlidir.
4. Değişime karşılık vermek, plana bağlı kalmaktan daha önemlidir.

“Çevik Manifesto diye bir şey yoktur. Çevik Yazılım Geliştirme Manifestosu diye birşey vardır.”  Bu konu ile ilgili manifestonun yazarlarından Dave Thomas çok yerinde bir eleştiri yapıyor. Kendisinden dinlemenizi tavsiye ederim.

https://www.youtube.com/watch?v=a-BOSpxYJ9M

Agile Çalışma Modelleri

Agile, genel bir çerçeve sağlamakla birlikte, uygulama yöntemlerinde farklı yaklaşımlar sunar. İşte Agile’ın en yaygın kullanılan çalışma modelleri:

• Scrum: Sprint adı verilen kısa süreli iterasyonlarla proje ilerletilir. Her sprint sonunda, tamamlanmış bir ürün ya da ürün parçası sunulması hedeflenir.
• Kanban: Görselliği ön planda olan bu sistemde iş süreçleri bir tahtada gösterilir. İşlerin durumu ve öncelikleri kolaylıkla görülebilir.
• Extreme Programming (XP): Yazılım geliştirmede müşteri geri bildirimini en üst düzeyde kullanmayı amaçlar. Sık testler ve kod gözden geçirmeleri yapılır.

Agile’ı genel bir çerçeve olarak görmesi, metodoloji görmesinden çok daha iyi bir yorum. 👍 Scrum, Kanban, XP de en çok gözlemlediğimiz yöntemler. Cevabında bunlara yer vermeseydi zaten eksik kalırdı. 😊 Her birini çok kısa neredeyse tek bir cümle ile açıklamış. Odak noktalarını çok doğru belirtmemiş olsa da fena değil, iş görür.

Yukarıdaki sert yorumuma bir açıklama getirmek isterim. Scrum, çevikliğe erişebilmek için oldukça radikal ve bir o kadar da etkili bir yaklaşım, kabul ediyorum. Burada “sürünüyorlar” dememdeki tek amaç, uyarlama yapmaktan yoksun bir yaklaşım olarak görülmesidir. Scrum yaparken, “Böyle yazıyor, böyle olacak.” diye katı dogmatik yaklaşmak yerine, azıcık kendilerine uygun uyarlama yapsaladı belki uçarlardı. 🚀

Agile Çalışmanın Avantajları

Agile’ın tercih edilmesinin birçok nedeni vardır. İşte Agile çalışmanın başlıca avantajları:

1. Esneklik: Agile, proje sürecinde ortaya çıkabilecek değişikliklere kolayca uyum sağlar. Bu sayede müşteri talepleri veya piyasa koşullarına hızlı bir şekilde yanıt verilir.
2. Daha Hızlı Teslimat: Projeler küçük ve bağımsız parçalara ayrıldığı için, her sprint sonunda çalışan bir ürün sunulabilir. Bu durum, müşteri memnuniyetini artırır.
3. Ekip İçi İletişim ve İş Birliği: Agile yöntemleri, takım üyelerinin günlük olarak bir araya gelmelerini ve projeyi birlikte ele almalarını teşvik eder. Bu, iletişim ve iş birliğini güçlendirir.
4. Kalite Artışı: Sık yapılan testler ve geri bildirimlerle ürün kalitesi sürekli olarak iyileştirilir. Bu da daha az hata ve daha yüksek müşteri memnuniyeti anlamına gelir.

Bu açıklama tarzı maalesef ki her yerde kaşıma çıkıyor ve ben buna GICIĞIM. Farkettiniz mi, açıklamalarda hep bir “proje yönetimi”, “ürün yönetimi” var. Sizce çeviklik bunlardan mı ibaret? Çevikliği anlatmanın en kolay yollarından biri avantajlarından bahsetmekken, böyle açıklamalarla tüm etkileyiciliği kayboluyor. Bir çevik lider olarak çevikliği böyle anlatmayı mı tercih edersiniz? Eğer böyle anlatıyorsanız bence çevikliği tam anlamamışsınız demektir. Farkındalık olması için şöyle bir yöntem tavsiye etmek isterim: Önce dedenize, yaşlı teyzenize anlatırmış gibi çevikliği anlatmaya çalışın. Basit ve sektör bilgisi içermeyen cümleler kurun. Sonra meraklı bir çocuk karşınızdaymış gibi davranın ve bu çocuğun “Peki neden böyle?” sorularına cevap vermeye çalışın. Böylece çevikliğin özünü fark etmeye / fark ettirmeye başlayacaksınız.

Bir alternatif daha olsun: Formula 1’deki Çevik Dokunuşlar | Agile Formula 1

Burada bir eleştirim daha var. Çevikliği anlatıken Scrum terimlerini kullanarak anlatmak da yanlıştır. Hatta yükseliyorum ve diyorum ki “Çevikliği Scrum uygulamalarına indirgemek büyük cahilliktir.” Bu eleştirimde Chat GPT’yi suçlamıyorum, o sonuçta web’deki verilerin aynalamasını yapıyor. Ben web’i / bizi bu şekilde besleyenleri suçluyorum. Neyse, konuyu saptıradan esas başlığa odaklalım.

Çevikliğin getirdiği avantajlara gelelim. Liste aslında çok uzun ama benim en çok değer verdiğim 3 şeyi eklemek isterim.

• Mutlu, anlaşıldığını hisseden, sadık müşteriler
• Koçvari liderliğin ve şeffaflığın getirdiği yüksek performans ve kalite
• Kendini değerli hisseden ve işinden tatmin olan çalışanlar

Bu üç maddeyi farklı bir yazıda detaylı açıklayayım, burayı çok uzatmayayım. Peki çeviklik bu 3 maddeyi nasıl sağlar diye sorarsanız, kısaca şunu söyleyebilirim. Yöntemleri (Scrum, Kanban vb) amaç haline getirmekten kaçınıp, ihtiyacımız olana yani değişime adaptasyona odaklanabilirsek, zaten yüksek etkili performanslı takımlara, müşteri memnuniyetine ve mutlu çalışanlara yatırım yapmamız gerektiğini farkedeceksiniz. Zaten Scrum Kanban gibi yöntemler de bu değerlere odaklanarak pratiklerini üretmişlerdir. Yaani, aracın neyi yaptığına odaklanmayın, neden yaptığına odaklanın, böylece gerçek çevikliği yakalamış, etkisini farketmiş olacaksınız.

Hatta bu dediğimi bir de Google’ın “Understand Team Effectiveness” yorumuyla birlikte değerlendirin. Yorumlarınızı bekliyorum.

Son Söz

“Agile Nedir?” başlığındaki Chat GPT ile konuşmamızı burada sonlandırıyorum. Bu yazıdaki amacım Chat GPT’nin bu konuyu nasıl ele aldığını görmek ve onun yaptığı açıklamalara benim eleştirilerimi sizlerle paylaşmak istememdi. Artık çeviklikte olgunlaştığımız bir dönemdeyiz. Yaptığım bu eleştirilerle çevik olgunluğumuzu daha da derinleştirmek bana çok iyi geldi, umarım sizlere de iyi gelmiştir.

İlkim Dilara Kadakaloğlu
d.